MUTFAK GÜNCESİ
Cuma, Aralık 30, 2005
Perşembe, Aralık 29, 2005
KREMALI İNCİRLİ TATLI
Geçen ay Birsen'in okulundan bir öğretmen arkadaşında yemiştik bu tatlıyı,herkes çok beğenmişti.(teşekkürler Dilek) Birsen tarifini almış, evdekiler o kadar beğenmişler ki aldığı hafta iki defa yapmış, bana da hemen tarifi yazdırdı. Ben de bir aydır 3-4 defa yaptım, ama bazen fotoğraf çekemedim, bazen de çektiğim resimler iyi çıkmadı, o yüzden yazmak ancak mümkün olabildi.
(Bu tatlının bir de öğretici yanı oldu benim için; site için fotoğraf çektiğinde , görüntülerin iyi çıktığından emin olmadan sakın tabaktakini yeme!)
Malzemeler
2 yumurta
1 su bardağı tozşeker
1 su bardağı un
10 tane kuru incir
1 su bardağı ceviziçi
Yarım paket kabartma tozu
1 paket vanilya
1 çay kaşığı tereyağ (borcamı yağlamak için)
Kreması için;
4 su bardağı süt
3 yemek kaşığı tozşeker
3 yemek kaşığı un
1 yumurta
1 yemek kaşığı tereyağ
Yapılışı
Cevizleri iri olacak şekilde çekin veya bıçakla doğrayın. İncirleri 15 dakika ılık suda bekletip, küçük küçük doğrayın.Yumurtaları şekerle birlikte beyazlaşıncaya kadar (mikserle 5 dak.) çırpın. Un, kabartma tozu ve vanilya ekleyip 1 dakika daha çırpın. İncir ve cevizleri ekleyip karıştırın. Tereyağıyla yağlanmış borcama dökün. (Pişireceğiniz borcam en az 7-8 cm derinlikte olmalı, yoksa üzerinde krema ekleyecek yer kalmaz.) 180 derece ısıtılmış fırında 25 dakika pişirin. (yumurtalı olduğu için çok çabuk kızarıyor, hemen çıkarmayın iyice kızarıp, pişmesini bekleyin) Çıkarıp ılınmaya bırakın.
Kreması için; süt,yumurta, un ve şekeri çırpın, karıştırarak pişirin. 2 dakika kaynadıktan sonra ocaktan indirip tereyağını ekleyin. Karıştırarak yağı eritin. 10 dakika bekletip, ılınmış olan tatlının üzerine dökün. Soğuduktan sonra dilim dilim keserek servis yapın. Afiyet olsun.
HAZIR GIDALARDAKİ KATKILAR
Yaşam şartlarının getirdiği hız, yeme alışkanlıklarımıza da yansıdı malumunuz. Pek çok kişi evde kahvaltı bile yapmıyor. Ya pastanelerden alınan, içinde nasıl yağlar kullanıldığı bilinmeyen poğaçaları ya da ambalajlı ve hijyenik görünen, fakat içinde bir sürü koruyucu, tat verici, kıvam arttırıcı vs... katkılar olan hazır kek ve bisküvileri kahvaltı niyetine atıştırıyor. Alışveriş yaparken, çekici ambalajlar içinde raflara dizilen işlenmiş gıdalara ister istemez elimiz uzanıyor. Biz yetişkinler bu konuda biraz daha dikkatli ve seçici davranabiliyoruz, ya çocuklarımız? Bizim yanımızdayken kısmen kontrol edebiliyoruz, aldıkları, yedikleri şeyleri. Ya biz yanlarında değilken? Okul kantinlerinden canlarının isteğini alıp yiyorlar maalesef.
Bu düşünceler, bir köye yerleşip tertemiz doğada kendi yetiştirdiğim ürünleri kullanarak yaşama arzumu depreştirse de bu şimdilik mümkün görünmüyor. Bu yüzden varolan şartlar içinde en iyisini yapmaya çalışmak kalıyor geriye.( Mesela evden beş-on dakika erken çıkıp kahvaltıyı dışarıdan aldığımız birşeylerle yapmak yerine kekik ve pulbiber serpilmiş biraz zeytinyağı, ekmek ve bir dilim peynir güne çok daha sağlıklı başlamak için bir seçenek olabilir. Ya da ekmeğin arasına sıkıştırılmış peynir ve domates veya bir dilim kek ve bir bardak süt....)
Hazır gıda tüketmenin kaçınılmaz olduğu zamanlarda da, kullanılan katkı maddelerinin içeriklerini ve etkilerini araştırıp en zararsız olanı seçmek çok önemli. Kendimizi ve ailemizi korumak için bu konuya vakit ayırmak gerekiyor. (Gıda raporu benim bu konuda çok istifade ettiğim bir site. )
Bu konuda önerisi olan arkadaşlar paylaşırlarsa birbirimize faydalı olacağımızı umuyorum. Hepimize sağlıklı günler...
Bu düşünceler, bir köye yerleşip tertemiz doğada kendi yetiştirdiğim ürünleri kullanarak yaşama arzumu depreştirse de bu şimdilik mümkün görünmüyor. Bu yüzden varolan şartlar içinde en iyisini yapmaya çalışmak kalıyor geriye.( Mesela evden beş-on dakika erken çıkıp kahvaltıyı dışarıdan aldığımız birşeylerle yapmak yerine kekik ve pulbiber serpilmiş biraz zeytinyağı, ekmek ve bir dilim peynir güne çok daha sağlıklı başlamak için bir seçenek olabilir. Ya da ekmeğin arasına sıkıştırılmış peynir ve domates veya bir dilim kek ve bir bardak süt....)
Hazır gıda tüketmenin kaçınılmaz olduğu zamanlarda da, kullanılan katkı maddelerinin içeriklerini ve etkilerini araştırıp en zararsız olanı seçmek çok önemli. Kendimizi ve ailemizi korumak için bu konuya vakit ayırmak gerekiyor. (Gıda raporu benim bu konuda çok istifade ettiğim bir site. )
Bu konuda önerisi olan arkadaşlar paylaşırlarsa birbirimize faydalı olacağımızı umuyorum. Hepimize sağlıklı günler...
Salı, Aralık 27, 2005
FIRIN SÜTLAÇ
Sütlacı fırında yapmaya başladığımdan beri eşim normal sütlaç yemez oldu. Gerçi bu sefer yaptığımın görüntüsü pek albenili olmadı. Sütlacı kaselere koyup tam fırına attım ki Zeynep'in anaokulundan öğretmeni aradı, biraz ateşi çıktı, kendini iyi hissetmiyor, gelip alın isterseniz dedi. Bende nasıl olsa 10-15 dakikaya kadar dönerim diye hemen çıktım. Bizim fırınında bir tarafı biraz fazla kızartıyor, bazı kaseler yanar gibi olmuş. Biraz daha iyi durumda olanları fotoğrafını çekmeye çalıştım ama pek istediğim gibi çıkmadı. Kaseleri nasıl koyarsam koyayım hepsi başka bir tarafa bakıyor, neyse görüntüye takılmayın, tadı nefis oluyor. (Şu anda yanımda da bir kase var, yazarken bir yandan yiyorum.)
Malzemeler
1 litre süt
1 su bardağından biraz az pirinç
2 su bardağı su
2,5 yemek kaşığı nişasta
1,5 su bardağı şeker
Yapılışı
Pirinci yıkayıp, 2 bardak su ile kısık ateşte 15 dakika kadar pişirin. (piriçlerin iyice kabarmış olması lazım) Soğuk sütü, şekeri ve 1 çay bardağı suda erittiğiniz nişastayı ekleyin. Karıştırarak kaynayana kadar pişirin. Fırına dayanıklı kaselere boşaltıp yarım saat kadar üzerinin kabuk tutmasını bekleyin. (Hemen fırına koyunca henüz kabuk tutmayan sütlaçlar kabarıp tepsiye taşıyor, bizzat tecrübe edilmiştir.)
Fırının mümkünse sadece üst ısıtıcısını çalıştırın. Benim fırınımın altı üstü ayrı ısınmadığı için üst tarafına daha yakın bir şekilde tepsiyi yerleştiriyorum. Fırın tepsisinin dibine 1 -2 parmak su koyup, kaseleri tepsiye dizin. 200 derece ısıtılmış fırında üstlerini kızartın. Fırından çıkarıp 2 saat kadar oda sıcaklığında beklettikten sonra isterseniz hemen yiyin, isterseniz buzdolabında bekletip yiyin. Afiyet olsun.
Pazartesi, Aralık 26, 2005
TUZLU SİMİT
Tarif on yıl kadar önce Demet'in İzmir'den geldiğinde bizde yaptığı simit tarifi. O günden beri sık sık yaparım. Hem yapımı kolay, hemde uzun süre dayanıyor.
Malzemeler
1 paket eritilmiş ılık margarin
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı su
1 yumurta (sarısı içine, akı üstüne)
1 paket kabartma tozu
2 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı tozşeker
Aldığı kadar un
Susam
Yapılışı
Yoğurma kabına eritilmiş margarin, sıvıyağ, su, tuz,şeker, kabartma tozu ve yumurta sarısı konup elimizle karıştırıp, üzerine un ekleyerek yoğrulur. 15 dakika dinlendirilir. Yumurta akı çatalla hafif çırpılır. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılıp şekil verilir. Ben küçük simit şekli ve burgu şeklinde yapıyorum, istenilen şekilde yapılabilir. Yapılan simitler önce yumurta akına sonra susama batırılıp tepsiye dizilir. 180 derece fırında pişirilir.
Bu hamur masanın üzerinde elle bastırarak açılıp, kalıpla kesilerek kurupasta şeklinde de yapılabilir. Üzerine yumurta akı sürdükten sonra isteğe göre pulbiber , çörekotu veya haşhaş tohumu da serpilebilir. Bu şekil diğerine göre daha ince olacağı için pişirirken çabuk kızarabilir, dikkat etmek gerekir.
Cumartesi, Aralık 24, 2005
ELMA TATLISI
Akşam Nazan uğradı kızlarıyla birlikte. Çocuklar oynarken, biz de mutfakta oturduk, yemek hazırladık, sohbet ettik. ''Geçen gün elma tatlısı yaptım, nefis oldu, sen de dene bak'' dedi. Sabah hemen denedim, daha sıcakken bir tanesini yedim, çok beğendim. Az yapmıştım, bitmeden hemen fotoğrafını çekip biraz daha yedim. Ilık olarak daha güzel...
Malzemeler
4 tane elma
8 yemek kaşığı tozşeker
8 yemek kaşığı dövülmüş ceviz
4 çay kaşığı tereyağı
1 çay bardağı su
Yapılışı
Elmaları soyup, ikiye bölün, çekirdek kısmını oyarak çıkarın,yayvan bir tencereye dizin. Ortalarına birer kaşık tozşeker koyun. Tencerenin dibine suyu koyup kısık ateşte 25 dakika pişirin. Her elmanın üzerine yarım çay kaşığı tereyağı koyup, pişirmeye devam edin. Tencerenin dibinde 2-3 yemek kaşığı şerbet kalınca ocağı söndürün. Elmaları servis tabağına alıp, tencerenin dibinde kalan şerbeti üzerlerine gezdirin. Ortalarını cevizle doldurup servis yapın. İsteyen krem şanti ya da kaymakla da süsleyebilir.
Cuma, Aralık 23, 2005
SOĞUK HAVANIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Kış iyice bastırdı, havalar çok soğuk. Böyle havalarda, sıcak bir eve sahip olmak ne büyük nimet, dışarıda, sokaklarda yada sobası olmayan evlerde yaşamak zorunda olan insanlar olduğunu düşününce ... Yapabilecek birşeyler olmalı, oturduğumuz yerden ''vah vah yazık'' demek çözüm olmuyor. Etrafımızda varsa zor durumda olanlar imkanımız nispetinde birşeyler yapmaya çalışmak lazım. Bireysel olarak birşeyler yapamıyorsak, Deniz Feneri, Kimse Yok mu gibi yardım dernekleri bu konuda bir çözüm olabilir. Biz merhamet duygusuna fazlasıyla sahip bir milletiz. İnşallah bu tür yardım organizasyonları her ihtiyaç sahibini kucaklayacak kadar büyür, biz de '' komşusu açken, tok yatan'' insanlar olmanın vebalinden kurtuluruz.
Perşembe, Aralık 22, 2005
CEVİZLİ EKMEK
Ekmek makinamda yeni denemeler yapıyorum. Sade ve kepekliden sonra cevizli denedim. Hepsini çok beğendik. Cevizli ekmek,özellikle kahvaltıda çok hoşumuza gitti, çayla iyi gidiyor.
Malzemeler
3 kap un (ekmek makinasının ölçü kabı yaklaşık 225 ml)
Yarım kap ılık süt
3/5 kap ılık su
1,5 çay kaşığı tuz
2 yemek kaşığı toz şeker
2 çay kaşığı instant maya
2 çay kaşığı sıvıyağ
1 su bardağı dövülmüş ceviz
Ceviz hariç kalan malzemeyi yoğurma kabına koyup 1 temel ekmek ayarında makinayı çalıştırdım. İlk yoğurmadan sonra sinyal sesi gelince cevizi ekleyip, yoğurma ve pişirme işlemine devam ettim. Piştikten sonra soğumasını bekleyip dilimledim. Hafta sonu sevgili Hatice'nin zeytinli ve kekikli ekmeğini deneyeceğim. Ben bu evde ekmek yapma işini sevdim.
Çarşamba, Aralık 21, 2005
ŞEVKETİ BOSTAN
İzmir ve yemek deyince akla önce zeytinyağı, sonra da değişik ot yemekleri gelir. Şevketi bostanda o ot yemeklerinden biri, hatta bana göre en lezzetlisi.
Geçenlerde babaanneleri kargoyla birşeyler gönderecekti çocuklara, bende fırsattan istifade şevketi bostan istedim. (Babaanne-dede İzmir'deler)
Ne yazık ki burada bulunan bir ot değil, yine de tarifini yazıyorum, belki bir yerlerde karşınıza çıkar. Rastlarsanız sakın kaçırmayın.
Malzemeler
yarım kg şevketi bostan
150 gr kuşbaşı et
1 baş soğan
zeytinyağı
1 su bardağı sıcak su
tuz
Yapılışı
Soğanı piyazlık doğrayıp zeytinyağında çeviriyoruz. Eti ekleyip kavuruyoruz. (dana eti kullanıyorsak önce eti biraz pişirip, sonra şevketi bostanı eklemek gerekiyor) Üzerine, yıkanmış ve doğranmış şevketi bostanı ekliyoruz. Biraz karıştırıp suyunu ve tuzunu ekliyoruz. Yumuşayana kadar pişiriyoruz.
Ben düdüklü tencere kullanıyorum, 20- 25 dakikada pişiyor. 1 su bardağı su düdüklü için, normal tencerede su miktarı artırılmalıdır.
Ben sade sevdiğim için yapmadım ama isteyen piştikten sonra yumurta sarısı ve yoğurtla terbiye yapabilir. (1 yumurta sarısı+2 kaşık yoğurt, çırpılıp üzerine eklenir ve 1 dakika sonra ocak kapatılır.)
Pazartesi, Aralık 19, 2005
Günün neredeyse yarısını mutfakta geçiren bir anne olarak çocuklarımın bu kadar yemek seçmesi ne kadar üzücü. Hele kış aylarında işimiz daha da zor. Kış sebzelerinin hepsine o kadar mesafeliler ki. Geçen gün bir parça karnıbahar yedirebilmek için yarım saat sebzelerdeki vitaminlerin vücudumuz için ne kadar önemli olduklarını anlattım.'' Ama biz patates yiyoruz, oda sebze'' dediler. Ama onun dışında başka sebzelerde yemek gerektiğini sadece patates ve pilav yemenin yanlış olduğunu uzun uzun anlattım. Bazen, tek çeşit yemelerine engel olmak için, yemek yedikten sonra midelerinde pazar kurulduğunu, her organdan hücrelerin oraya alışverişe geldiğini söylüyorum. Gelipte sadece patates yada pilav bulduklarında -aa, başka hiçbirşey yokmuş, diye ağlayarak geri dönerler bak, diyorum. Bazen hoşlarına gidiyor, yiyorlar. Bazende gerçekçilikleri tutuyor, -anne olurmu öyle şey yaa... diyorlar.
YOĞURTLU HAVUÇ SALATASI
Geçen hafta, yeni doğan bebeği için Jülide hanım'a tebrik ziyaretine gittiğimizde, bize ikram ettiği salata herkesin çok hoşuna gitmişti. Tarifini hemen aldım, ama ancak bugün deneyebildim. Hem çok basit, hem çok leziz bir salata...
Malzemeler
3-4 tane orta boy havuç
1 su bardağı yoğurt (sulu olmasın)
2 diş sarmısak
4 yemek kaşığı zeytinyağı
Yarım bağ dereotu
Tuz
Yapılışı
Havuçları rendeleyip, tuz ekleyerek zeytinyağında, kısık ateşte 10 dakika kadar soteliyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Sarmısaklı yoğurdu ve kıyılmış dereotunu soğuyan havuca ekleyip servis ediyoruz.
Cumartesi, Aralık 17, 2005
SICAK ÇİKOLATA
Kışın sıcak içecekler insanın içini ısıtır. Bu tarif benim lise yıllarımdan kalma... Üşümüş bir şekilde okuldan geldiğimde (o zamanlar okul servisi diye birşey yoktu, yürüyerek gider gelirdik)
çok severek içerdim sıcak çikolatayı. Bizim çocuklar artık nesquik içtikleri için uzun zamandır yapmıyordum. Süt içmekte zorlanan ama çikolata sevenlerin işine yarayabilir diye yazıyorum.
Malzemeler
1 su bardağı süt
1 çay kaşığı nişasta
2 çay kaşığı kakao
3 çay kaşığı şeker
Yapılışı
Malzemelerin hepsini bir cezveye koyup karıştırın. Karıştırarak pişirin. İsteyen içine birkaç parça bitter çikolata da atabilir. O zaman şeker ve kakao miktarını biraz azaltın. İlk denemeden sonra kendi şeker ve kakao ölçülerinizi ayarlarsınız zaten. Afiyet olsun.
Perşembe, Aralık 15, 2005
Bazı arkadaşlarım yorum yazmakta sıkıntı yaşadıklarını ilettiler. Açıklayıcı bilgi vermek istiyorum. (Aslında bu bölümler türkçeye çevrilebiliyor, ama henüz ben beceremedim . Şimdilik böyle idare edin.)
Tariflerin altındaki comments tıklayın.
Yorumunuzu yazın.
Other tıklayın.
Name bölümüne isminizi yazın.
Publish Your comment tıklayın.
Yorumlarınız bana şevk veriyor. Teşekkürler ...
Tariflerin altındaki comments tıklayın.
Yorumunuzu yazın.
Other tıklayın.
Name bölümüne isminizi yazın.
Publish Your comment tıklayın.
Yorumlarınız bana şevk veriyor. Teşekkürler ...
Çarşamba, Aralık 14, 2005
KESTANELİ PERDE PİLAVI
Kestane ye etkinliği için aklıma hep tatlı tarifleri geldi. Kestaneli pasta, kestaneli kup vs... Ama son anda karar değiştirip tuzlu birşey yaptım. Epeyce vakit aldı ama sonucu görünce bütün yorgunluğum geçti. İşte kestaneli perde pilavı:)
Malzemeler
Yarım kg kestane
1,5 su bardağı baldo pirinç
2,5 su bardağı sıcak su
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağı
Ayrıca 1 tatlı kaşığı tereyağı
1 yemek kaşığı dolmalık fıstık
1 yemek kaşığı kuşüzümü
40 gr badem
Tuz
Hamur için; 1 yumurta
1 yemek kaşığı yoğurt
5 yemek kaşığı su
tuz
aldığı kadar un
Yapılışı
Pirinci sıcak tuzlu suda 1 saat bekletelim. Kestaneleri çizip, az suyla haşlayalım ve soyalım. Bademleri sıcak suda birkaç dakika bekletip soyalım. Sıvıyağı pilav tenceresine koyup, dolmalık fıstıkları pembeleştirelim. Yıkanıp, süzülmüş pirinçleri, tuz ve tereyağını ekleyip, 5 dakika kavuralım. 2,5 bardak sıcak suyu, kuşüzümlerini ve soyulmuş kestaneleri ekleyip, kısık ateşte suyunu çekene kadar pişirip, ocağı söndürelim. 15 dakika demlendikten sonra yavaşça karıştırıp, tekrar kapağını kapatalım.
1 tatlı kaşığı tereyağı ile kalıbı yağlayalım. (Ben 22 cm çapında teflon kek kalıbı kullandım. Yoksa borcamda olabilir.) Soyulmuş bademleri kalıbın dibine ve yanlarına yapıştıralım. Yağın iyice donup, bademlerin daha iyi tutması için kalıbı 10 dakika buzdolabında bekletelim.
Yumurta, yoğurt, tuz, su ve un ile yumuşak bir hamur yapalım. Hamuru iki parçaya ayıralım. (parçaların biri büyük, biri küçük olsun) Büyük olan parçayı 40 cm kadar açıp, kalıbın içine dikkatlice serelim. Ilık pilavımızı içine dökelim. Hamurun küçük parçasını 25 cm büyüklüğünde açıp, kalıbın üzerine örtelim. İki yufkanın kenarlarını birbirine tutturalım. 200 derece ısıtılmış fırında 25 dakika kızartalım. Fırından çıkarınca 15 dakika dinlendirip, servis tabağına ters çevirerek çıkaralım, dilimleyerek servis yapalım. Afiyet olsun:)
Salı, Aralık 13, 2005
ISPANAKLI PİDE
Ispanak yemeğini yapıldığı gün tüketmek gerekiyormuş, ertesi güne kaldığında zararlı bakteriler üretirmiş, diye okumuştum bir yerde. Daha sonra bir doktordan da aynını duyunca ıspanağı bir öğünlük pişirmeye başladım. Tabii pazardan tam ölçülü alamadığım için kalan az miktar ıspanağı değişik şekillerde değerlendiriyorum. Bazen ıspanaklı gözleme, bazen de ıspanaklı yumurta olarak. Bugün de önceden kalan 250 gr kadar ıspanak vardı dolabımda. Öğleden sonra da bir arkadaşım gelince o ıspanağı kullanalım dedim ve ıspanaklı pide yaptım.
Malzemeler ( 2 kişilik)
250 gr ıspanak
1 orta boy soğan
3 yemek kaşığı sıvıyağ
Tuz, karabiber
Hamuru için;
3 su bardağı un
1 su bardağı ılık su
2 çay kaşığı kurumaya veya 2 fındık büyüklüğünde yaşmaya
1 çay kaşığı tuz
1 tatlı kaşığı tereyağı
Yapılışı
Ispanaklar yıkanıp,doğranır ve sularının iyice süzülmesi için süzgece konur.Daha sonra büyük bir kaseye alınır, tuz ve karabiber eklenir. Yemeklik doğranmış soğan sıvıyağda kavrulur. Sıcakken ıspanakların üzerine dökülüp, karıştırılır.( Böylece, yağın sıcağıyla ıspanaklar pideye konacak kıvama gelir.)
Hamuru için, yaşmayayı, 1 bardak ılık su ile birlikte yoğurma kabına koyup 10 dakika bekletin. Unu ve tuzu ekleyip yoğurun. İki parçaya bölün. Her parçayı elips şeklinde, 5 mm kalınlığında açın.Ortasına ıspanakları koyup, kenarlarını ortaya doğru kıvırın. Yağlanmış tepsiye dikkatlice yerleştirin.Yarım saat dinlendirin. 200 derece fırında hafif pembeleşinceye kadar pişirin. (Fazla kızarırsa pide çok kuru olur.) Fırından çıkarınca üzerine fırçayla azıcık tereyağı sürüp bir bezle örterseniz pideniz yumuşak olacaktır.
Pazartesi, Aralık 12, 2005
Dün akşam blogumda türkçeleştirme çalışmaları yaparken( bazı ayarları değiştirmeye çalışıyordum) bir anda herşey silindi. Düzeltmeye çalıştıkça daha da karıştırdım. Neyse ki uzun uğraşlar sonucu ilk ayarlara geri dönebildim.Ama bir haftadır süren emeklerim ziyan oluyordu az kalsın. Ben bunlarla uğraşırken kızlar içeride evcilik oynuyorlardı. Benim halim içler acısı olduğu için gidip bakamadım ne yaptıklarına. Sesleri çıkmıyor nasıl olsa diye sabah yaptığım bohça böreğin fotoğraflarını yükledim, tarifi yazmaya başladım. Biraz sonra bizim ufaklık, elinde benim pasta fanusumla geldi. Çocuklar benim son günlerde her yaptığım yemeğin fotoğrafını çekmemden etkilenmişler ki, '' anne senin için yemek hazırladık, hemen resmini çek, sitene koy'' dediler. Gece güzel fotoğraf çekemediğimi, sabah gün ışığında çekeceğimi söylesemde ikna olmadılar, kendileri çektiler, ama beğenmediler. Sabah çekmem için bana söz verdirip, yattılar. Yataklarında bile ''anne, resmini çekmeden sakın toplama oyuncaklarımızı'' diye tenbihlediler. Ben de sözümü tutuyorum. Onlar şimdi okulda. Büyük kızım bilgisayar dersinde bakacağını söylemişti, yetiştirebildim mi bilmiyorum, çünkü saat 3 oldu.
Pazar, Aralık 11, 2005
BOHÇA BÖREK
Bu börek bildiğimiz tek porsiyonluk bohça böreğinden biraz büyük, sekiz porsiyon birarada.
Yufkalar bütün olarak katlandığı için fazla zaman almıyor, pratik bir börek. Birkaç aşamada katlandığından katlama şekillerini tek tek resimledim. İnşallah kolay anlaşılabilir.
Malzemeler
3 yufka
2 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
Yarım çay bardağı su
yarım çay kaşığı tuz
200 gr az yağlı beyaz peynir
susam
Yapılışı
Yumurta, sıvıyağ, eritilmiş tereyağ ve tuz bir kapta çatalla çırpılır. Yufkalar, aralarına bu karışımdan sürülerek üstüste dizilir. En üstteki yufkayada karışımdan sürülür. Ortasına peynirin yarısı konur. Yufkalar bir kenarından tutularak ortaya kadar katkanır. Karşı kenarınıda aynı işlem uygulanır. Katlanmayan diğer iki kenarda aynı şekilde ortaya kadar katlanır. Yufkalarımız büyük bir kare haline geldi. Ortasına peynirin kalanını koyup, köşeleri ortaya gelecek şekilde bohça gibi katlıyoruz. Yumurta-yağ karışımının kalanını üzerine sürüp, susam serpiyoruz. Köşeleri kürdanla ortaya tutturursak böreğin fazla kabarıp açılmasını önlemiş oluruz. 180 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz. Servis ederken önce dörde bölüyoruz. Sonra her parçayı tekrar ikiye bölerek sekiz parça haline getiriyoruz.
Not: Börekleri piştiği zaman yemek en güzeli. Bekleyince özelliği kayboluyor. Bu böreği hazırlayıp, pişirmeden saatlerce buzdolabında bekletebilir, yiyeceğiniz zaman pişirebilirsiniz. Kalan dilimleri daha sonra ısıtmak için teflon tavanın dibine birkaç damla su damlatıp, börekleri koyup, kapağı kapatın. Kısık ateşte 5 dakika kadar ısıtın.
Cuma, Aralık 09, 2005
EV EKMEĞİ
Aylar önce ekmek makinası almaya niyetlenmiş, ama daha önce heveslenip aldığım, sonrada pek verimli kullanmadığım eşyaları düşününce vazgeçmiştim. Önceki gün nihayet dayanamayıp aldım. Ve daha önce niye almamışım diye hayıflandım. Hem lezzetli ve güzel görünümlü ekmekler yapıyor, hem de evde ekmek yapmanın keyfini zahmetsizce yaşatıyor.
Malzemeler
1 kap ılık su+süt karışımı (makinanın ölçü kabı yaklaşık 1 su bardağına denk)
2,5 kap un
1 çay kaşığı tuz
2 çay kaşığı şeker
1 çay kaşığı kurumaya veya 2 kesme şeker kadar yaşmaya
2 çay kaşığı sıvıyağ
Yapılışı
Ilık su+süt karışımını yoğurma kabına koyup, üzerine mayayı koyun ve 10 dakika kadar kabartın. (Makinanın tarif kitapçığında instant maya tavsiye ediliyor, ama ben hamurişlerinde yaşmaya kullanmayı tercih ederim.) Maya kabarınca üzerine un, tuz, şeker ve sıvıyağı ekleyin.Yoğurma kabını makinaya koyun. 1 temel ekmek ayarında yoğurma ve pişirme işlemini yapın. Elinizi hamura bile sürmeden 3 saat sonra sıcacık ekmeğiniz hazır.
Misket Köfteli Sebzeli Pilav
Çocuklara sebze yedirme umuduyla yaptığım bir pilav, cazip gelsin diye köftecikler koydum içine ama onlar bezelye ve havuçları tabağın kenarına ayıklayıp sadece köfte ve pilavı yediler.
Malzemeler
1,5 su bardağı baldo pirinç
2,5 su bardağı sıcak su
1 avuç arpa şehriye
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1 yemek kaşığı tereyağ
1 havuç
4 yemek kaşığı bezelye konservesi
150 gr kıyma
tuz, karabiber
Yapılışı
Pirinci 1 saat önceden ılık tuzlu suya ıslatıyoruz. Tencereye sıvıyağı koyup küçük küpler halinde doğranmış havucu biraz soteliyoruz. Arpa şehriyeyi katıp hafif pembeleşene kadar
karıştırıyoruz.Tereyağını ekliyoruz. Yıkanıp süzülmüş pirinci ve tuzu ekleyip 5 dakika kadar kavuruyoruz. Suyunu ve bezelyeleri ekleyip kapağı kapatıyoruz.Suyunu çekene kadar kısık ateşte pişirip demlenmeye bırakıyoruz. Kıymayı tuz ve karabiberle yoğurup minik köfteler yapıyoruz. Bu köfteleri küçük bir tavada yağda kızartıyoruz. Demlenmiş olan pilavımıza ekleyip karıştırıyoruz. Afiyet olsun.
Pilav yaparken biraz tereyeğı kullanmadan edemiyorum, mis gibi kokutuyor ve lezzet veriyor. Ama tereyağını, şehriyeyi pembeleştirdikten sonra, pirinçleri koymadan hemen önce koyuyorum. Böylece yağ hem yanmıyor, kokusundan ve tadından birşey kaybetmiyor, hem de pilavın rengini bozmuyor.
Perşembe, Aralık 08, 2005
SODALI BÖREK
(Yıldız Hanım'ın yaptığı, geçen gün yazamadığım sodalı börek tarifi.)
Malzemeler
6 tane yufka
yarım bardak sıvıyağ
2 şişe soda
250 gr az yağlı beyaz peynir
1 yumurta sarısı
susam
Yapılışı
Yufkaların 3 tanesini aralarına soda+sıvıyağ karışımı dökerek ve kırıştırarak tepsiye yayın. Arasına ezilmiş beyaz peyniri serin. Diğer 3 yufkayıda aynı şekilde aralarına soda+yağ karışımı dökerek yayın. Kare kare kesin. Kalan sodalı karışımı en üste döküp, yumurta sarısı sürün. İsteğe göre susam dökülebilir. 175 derece fırında pişirilir. Su böreği gibi biraz ıslak bir börek olduğu için fazla kızarmıyor, pembeleşince pişmiş oluyor. (Yıldız Hanım'ın notu:Bu börek peynirden başka iç malzemesiyle güzel olmuyormuş.)
Malzemeler
6 tane yufka
yarım bardak sıvıyağ
2 şişe soda
250 gr az yağlı beyaz peynir
1 yumurta sarısı
susam
Yapılışı
Yufkaların 3 tanesini aralarına soda+sıvıyağ karışımı dökerek ve kırıştırarak tepsiye yayın. Arasına ezilmiş beyaz peyniri serin. Diğer 3 yufkayıda aynı şekilde aralarına soda+yağ karışımı dökerek yayın. Kare kare kesin. Kalan sodalı karışımı en üste döküp, yumurta sarısı sürün. İsteğe göre susam dökülebilir. 175 derece fırında pişirilir. Su böreği gibi biraz ıslak bir börek olduğu için fazla kızarmıyor, pembeleşince pişmiş oluyor. (Yıldız Hanım'ın notu:Bu börek peynirden başka iç malzemesiyle güzel olmuyormuş.)
Çarşamba, Aralık 07, 2005
NESQUİKLİ TOPLAR
Bugün anaokuluna giden kızımın sınıfında nöbetçi anneyim. 1 saatliğine çocuklara etkinlik yaptıracağım. Oyun hamuruyla yapılacak bir faaliyet tasarladım. Tabii, giderken çocuklara şöyle çikolatalı birşeyler götürmeden olmaz. Bu nesquikli topların tarifini portakalağacı nda görünce hazır çikolata götürmekten vazgeçip, hemen yaptım. Tarif için portakalağacını hazırlayan sevgili Hatice'ye teşekkürler... (Ben yaparken tarifi biraz değiştirdim, yağı, şekeri ve cevizi biraz azalttım, bu şekilde yazıyorum.)
Malzemeler
2 paket pötibör bisküvi ( ezilip un haline getirilmiş)
75 gr tereyağ (eritilmiş)
50 gr hindistan cevizi
yarım su bardağı dövülmüş ceviziçi
3 yemek kaşığı toz nesquik
1 su bardağı süt
2 yemek kaşığı pudra şekeri
topları bulamak için ayrıca hindistan cevizi
Yapılışı
Topları bulamak için olan hindistan cevizi hariç tüm malzemeyi karıştırıp biraz buzdolabında bekletin. Katılaşan karışımdan küçük parçalar alıp top şekli verin ve hindistan cevizine bulayın.
Salı, Aralık 06, 2005
Bugün büyük kızımın sınıf anneleri görüşmesi vardı. Gerçi annelerin pek çoğu katılamadı, ama biz herzamanki 4-5 kişilik grup Yıldız Hanım'a gittik. Ben makinemi hemen çantama attım tabii. Yıldız Hanım masayı hazırlarken bende bizim için hazırladığı ikramları fotoğraflamaya çalıştım. Her zamanki gibi nefis şeyler hazırlamıştı, ama bir pirinç salatası yapmıştı ki yemeye doyamadık. Ellerine sağlık... Hepsinin tariflerini aldım. Pirinç salatasıyla spesiyal yaş pastanın tariflerini aşağıda yazıyorum, sodalı böreğin tarifini yetiştiremedim yarın yazacağım.
YAŞ PASTA (Yıldız hanım'ın spesiyali)
Malzemeler
Keki için; 4 yumurta
1,5 su bardağı toz şeker
1 su bardağı süt
yarım su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
3 su bardağı un
2 kaşık kakao
Kreması; 1 paket Dr.Oetker cremole
1 paket krem şanti ve süt
Yapılışı
Yumurtalar şeker ile birlikte beyazlaşıncaya kadar çırpılır. 1 su bardağı süt, yarım su bardağı sıvıyağ, kab. tozu ve vanilyayı ekleyip yavaşça çırpalım. Yarısını yağlanmış tepsiye (yaklaşık 26 cm) dökelim. Kalana 2 kaşık kakaoyu ekleyip yine yavaşça çırpalım ve üzerine dökelim. Birbirine karıştırmadan dökmeye çalışalım ki kekin üst kısmı beyaz, alt kısmı kakaolu olsun. Önceden ısıtılmış 175 derece fırında pişirelim. Soğuduktan sonra keki ortadan ikiye keselim.1 bardak sütle kekin iki tarafınıda ıslatalım. Cremole ve krem şantiyi paketin üzerindeki tarife göre hazırlayalım. Kekin arasına kremoleyi sürüp kapatalım. Dış kısmını beyaz krem şantiyle kaplayalım. Üzerine krema şırıngasıyla kremoleden şekiller yaparak süsleyelim.
PİRİNÇ SALATASI
Malzemeler
Pirinç, havuç, maydanoz, salatalık turşusu, dereotu, konserve mısır, taze soğan, haşlanmış minik minik doğranmış tavuk eti,sıvıyağ, limon (malzemelerin miktarları istediğiniz kadar olabilir)
Yapılışı
Pirinç sıvıyağda kavrulup, tuz eklenip normal pilav yapılır ve demlendirilir. Soğumaya yakın karıştırma işlemini yapacağımız geniş bir kaba alınır.İçine rendelenmiş havuç, küçük küçük doğranmış salatalık turşusu, dereotu, maydanoz, taze soğan ve tavuk eti katılır. Tuz ve limon suyu eklenip pirinçler ezilmeden yavaşça karıştılır.
Pazartesi, Aralık 05, 2005
KESME HAMUR ÇORBASI
Kış için ideal bir çorba. Hem doyurucu, hem de insanın içini ısıtıyor. Çocuklarda çok sevdi.
Malzemeler
1.5 subardağı un
domates ve biber salçası
nane
1 diş sarmısak
yarım limon suyu
su tuz
sıvı yağ
Yapılışı
Un bir kaba konur.1 çay kaşığı kadar tuz eklenir. Az suyla sert bir hamur yapılır. Hamur dinlenirken tencereye yağ konur, domates ve biber salçası eklenip biraz kavrulur.(Bu aşamada isteyen biraz pulbiber ekleyebilir.) Nane eklenip hemen suyu konur ve kaynamaya bırakılır.Dinlenmiş olan hamurdan mantı yufkası kalınlığında bir yufka açılır. Açılan yufka 15 dakika kadar kurumaya bırakıldıktan sonra 2-3 mm lik şeritler halinde kesilir. Sonra bu ince şeritler minik kareler olacak şekilde kesilir. Kaynamakta olan salçalı suya atılır. 15 dakika kadar pişirilir. Sarmısak ezilip limon suyuyla karıştırılır. Pişmiş olan çorbaya eklenip ocak söndürülür.
Pazar, Aralık 04, 2005
PUF POĞAÇALI PAZAR KAHVALTISI
Bu sabah pazar kahvaltısı için bir hamurişi yapmak istedik ve kızlarımla bu poğaçayı hazırladık. Peynirli, sucuklu-kaşarlı, zeytinli ve sade yaptık. Hepsi puf puf oldu.
Malzemeler
1 su bardağı su
1 su bardağı süt
1 su bardağı sıvıyağ
yaş maya
tuz
aldığı kadar un
Yapılışı
Maya ılık suyla10 dakika kabartılır.Daha sonra tüm malzemeler eklenerek yumuşak bir hamur yapılır. Kabarması beklenmeden tepsiye dizilir.(istenilen iç malzemesi kullanılabilir) Tepside bir saat kabartıldıktan sonra 180 derece fırında pişirilir.